Güncel
Bu gidişle Mescid-i Aksa’nın yıkılışını da normal karşılayacağız
Nihayet İsrail hükümeti “yumuşayıp” şöyle bir “uzlaşma formülü” geliştirir: Tamam, Mescid-i Aksa yeniden inşa edilecek. Bununla beraber, Harem-i Şerif’in bir kısmında Yahudiler için küçük bir ibadethane de inşa edilecek…
Hakan Albayrak - KARAR
Ä°srail, “arkeolojik çalışma” bahanesiyle yıllardır Mescid-i Aksa’nın altına tüneller kazıyor, Mescid-i Aksa’nın altını oyuyor.
Bir gün, Mescid-i Aksa’nın çöktüğü haberiyle uyanabiliriz.
Tabii ki infiale kapılırız.
Önce ne yapacağımızı ÅŸaşırırız, sonra Ä°srail’i “ÅŸiddetle” telin ederiz.
Ä°srail, “Yanlışlık oldu, pardon” der.
Mescid-i Aksa’nın orijinal haliyle yeniden inÅŸa edileceÄŸini taahhüt eder.
Aradan zaman geçer.
Sonra biraz daha zaman geçer.
Daha daha zaman geçer.
Zaman geçip durur ama Mescid-i Aksa’nın yeniden inÅŸası bir türlü baÅŸlamaz.
Bu arada Ä°srail kamuoyunda ve siyasetinde “Mescid-i Aksa’nın yerine Süleyman Mabedi’ni yeniden inÅŸa edelim” talebi yükselir.
Yükselir, yükselir ve bastırılamaz hale gelir.
En azından Ä°srail hükümeti öyle olduÄŸunu iddia eder ve “Bir demokrasi olan Ä°srail’de ezici çoÄŸunluÄŸun talebini karşılamaktan daha tabii ne olabilir?” deyip “Süleyman Mabedi”nin inÅŸası için kolları sıvar.
Biz yine infiale kapılırız.
Önce ne yapacağımızı ÅŸaşırırız, sonra Ä°srail’i “ÅŸiddetle” telin ederiz.
BirleÅŸmiÅŸ Milletler, Avrupa BirliÄŸi, hatta Britanya ve ABD de Ä°srail’i “o kadar ileri gitmemesi” yönünde ikaz ederek bize güya destek verir.
Konu enine boyuna tartışılır.
Uzun uzun tartışılır.
Uluslararası görüşmeler, diplomatik manevralar, arabuluculuklar falan filan.
Nihayet Ä°srail hükümeti “yumuÅŸayıp” şöyle bir “uzlaÅŸma formülü” geliÅŸtirir: Tamam, Mescid-i Aksa yeniden inÅŸa edilecek. Bununla beraber, Harem-i Åžerif’in bir kısmında Yahudiler için küçük bir ibadethane de inÅŸa edilecek…
BirleÅŸmiÅŸ Milletler, Avrupa BirliÄŸi, Ä°ngiltere ve ABD, Müslümanlara dönüp, “E siz de eÅŸek deÄŸilsiniz ya; bunu kabul edersiniz herhalde” der.
Kabul etmeyen, fanatik ilan edilir.
İlgili inşa çalışmaları başlar.
Biz bir kere daha infiale kapılırız.
Önce ne yapacağımızı ÅŸaşırırız, sonra Ä°srail’i “ÅŸiddetle” telin ederiz.
Belki de bu seferki telinimiz “ÅŸiddetli” olmaz.
“Åžiddetli” teline takatimiz kalmaz belki de.
“Az kalsın Mescid-i Aksa’yı tamamen kaybediyorduk. Buna da şükür” deyip rahat bir nefes bile alabiliriz.
Neticede, Harem-i Åžerif’in bir kısmından feragat etmeyi içimize sindirmiÅŸ halde buluruz kendimizi.
Onu bir kere içimize sindirdikten sonra devam da gelir.
Bir kısmını daha Yahudilerin ibadetine ayırır İsrail.
Sonra bir kısmını daha.
Daha, daha, daha.
Bir gün bir de bakmışız ki ne Mescid-i Aksa kalmış ne Kubbet’üs-Sahra; “Süleyman Mabedi” bütün haÅŸmetiyle Harem-i Åžerif-i kaplayıp Kudüs’e damgasını vurmuÅŸ.
A evet… Ä°nfial, telin.
Ama geçmiş olsun artık!
Ä°srail hükümeti, “Biz egemen bir devlet deÄŸil miyiz? Burası bizim toprağımız deÄŸil mi?” deyip geçer.
***
Çok mu fantastik bir senaryo?
Olacak ÅŸey deÄŸil mi bu?
Onlar böyle bir şeye kalkışsa bile biz buna asla izin vermez miyiz?
Ama Mescid-i Aksa!nın 50 senedir Ä°srail iÅŸgali altında olmasını gayet normal karşılıyoruz iÅŸte…
Mescid-i Aksa’nın yıllardır altının oyulmasını gayet normal karşılıyoruz iÅŸte…
“40 yaşın altındakiler Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılamaz” gibi dayatmaları kanıksaya kanıksaya, Mescid-i Aksa’da Cuma namazının tamamen yasaklanmasını bile gayet normal karşılayacak kıvama geldik iÅŸte…
Ä°srailli bir bakan “Mescid-i Aksa bizim elimizde. Açılıp kapanması konusunda ilk ve son söz Ä°srail’e aittir” diye kestirip atıyor ve biz bunu da gayet normal karşılıyoruz iÅŸte…
Hükümetimiz kınıyor ediyor, baÅŸka Ä°slam ülkelerinin hükümetleri de kınama mesajları yayınlıyor ama bu kınama mesajlarındaki ‘formalite’ havası dahî vaziyetin ne kadar kanıksandığına delalettir.
***
Evet; “Mescid-i Aksa bizim elimizde. Açılıp kapanması konusunda ilk ve son söz Ä°srail’e aittir” dedi Ä°srailli bir bakan.
Ve dünyanın altı üstüne gelmedi.
Öyleyse benim yukarıda yazdığım senaryo fazla iyimser bir senaryo olabilir.
Herhangi bir ara formüle tevessül gereÄŸi duymadan da Mescidi Aksa’yı yıkıp “Süleyman Mabedi”ni inÅŸa etmeye kalkabilir Ä°srail.
Öyle veya böyle…
Günün sonunda yapmak istediÄŸi ÅŸey kesinlikle budur Ä°srail’in.
Ve yapmak istediği bu şeyi yapma azmi gittikçe büyüyor.
Bize çektiği her yoklamada direncimizin biraz daha zayıfladığını görüp de kararlılığının güçlenmemesi ne mümkün?
Bütün liderlerimiz, kanaat önderlerimiz, stratejistlerimiz seferber olup bu müthiş meydan okumayla baş etmenin bir yolunu bulmalı.
Henüz yorum yapılmamış.